Safire (Sapphire)

 

SAFİR (SAPPHİRE)

 

 

 

Safir, Korund (Corundum) mineralinin alt türüdür.

 

Korund mineralinin iki türü vardır. İlki kırmızı renklidir ve Yakut adı verilir. Siyah, mor, pembe, turuncu, eflatun, yeşil, gri, kahverengi, sarı, beyaz ve renksiz olanlarına ise Safir adı verilir.

 

 

 

 

 

Sert, dayanıklı, kıvılcıma benzer ışıltılıdır. Diğer birçok taştan da bu ışıltısıyla ve aydınlık görüntüsüyle ayrılır.

 

Düz kesimlileri ışığa karşı tutulduğunda içindeki üç ışınlı ve altı uçlu tek yıldız görülebilir. Bu nedenle “Yıldız Taşı” da denilmektedir.

 

Kıymetli taşların en kıymetlilerindendir.

 

 

 

 

 

Elmas’tan sonra en sert taştır ve şiddetli ısılara bile dayanıklıdır.

 

Bu nedenle çok eskiden mangal üzerindeki kor üzerinde bekletilirdi. Boyası varsa akar, Safir değilse parçalanır veya toz haline gelirdi.

 

Bünyesi alüminyum ağırlıklıdır. Ancak farklı oranlarda bulunan demir, titanyum veya krom mineralleri taşa değişik renkler verebilir.

 

 

     

 

 

En değerli safirler Hindistan’da çıkarılmaktadır.

 

New York Doğal Tarih Müzesinde gösterime sunulan Hindistan Yıldızı ile Washington DC’de bulunan Asya Yıldızı, dünyanın en değerli ve en büyük safirlerdir.

 

 

 

 

Safir, görünüm bakımından, kendine has patates cipsi gibi iğneli yonga benzeri bir yapıya sahiptir. Ya da canlı bir ağaç gövdesinin yırtılmış haline benzer.

 

Safir için genelde kabul edilen renk mavidir.

 

Bu haliyle gündüz vakti gökyüzü sembolü olarak kabul edilir. Uranüs’le benzerlik kurularak “dünyanın babası” da denilmiştir.

 

Mavi, gri ve yeşilimsi mavi görünümüyle, değişik tonlardaki bulutların gökyüzüyle bütünleşmiş haline benzer. Bu nedenle “Gökyakut” veya “Göklerin Taşı” olarak da adlandırılmıştır.

 

Camsı parlaklıkta olan Safirin çizgileri (damarları) ışıltılı beyaz renktedir.

 

 

 

 

 

Tarih boyunca özellikle batı kralları tarafından kutsal bir koruyucu kabul edilmiş, kullanımı kralların tekeline alınmış; kötülüklerden, ihanetten, büyülerden, yenilgilerden korunmak için kullanılmıştır.

 

Hatta görünür şekilde boyunlarına asmışlardır.

 

Papalık makamının da sembolüdür.

 

Osmanlı hükümdarlarının da takı olarak kullandığı bilinmektedir. Çok pahalı olduğundan halkın kullanması da zaten mümkün değildi.

 

 

 

 

 

Çok sert bir taş olması nedeniyle çizilmesi zordur.

 

Bu nedenle saydam safir, kubbeli saat camı olarak kullanılmış, böylece hem saatin görünümü güzelleştirilmiş, hem de camın çizilmesi önlenmiş ve darbelere karşı saatin korunması amaçlanmıştır. 

 

 

 

 

Kimyasal formülü Al2O3 olmakla birlikte eser miktarda Fe, Ti, Cr, Cu, Mg, V, Co, Ni mineralleri de bulunmaktadır.

 

SADAKAT,  GÜVENİLİRLİK, AŞK sembolüdür. Özlemleri hafifleten, şans getiren özelliktedir.

 

İKİZLER (MAVİ, SARI), BALIK (MAVİ), BOĞA (AÇIK MAVİ), TERAZİ (YILDIZ, BEYAZ, YEŞİL), YAY, OĞLAK (SİYAH, İNDİGO), BAŞAK ve KOVA burçlarında daha fazla yarar sağlar.

 

 

 

 

YARARLARINDAN BİR KISMI:

 

  • Geleneksel tıbbi görüşe göre kişi sağlığını yenileyen Safir, aynı zamanda düzenli düşünce oluşturmakta denenmiş bir taş olarak kabul edilmektedir.
  • Safir, gerçek bütünleşmeyi, samimi arkadaşlıkları ve uygunlukları simgeler.
  • Sadakatin, güvenilirliğin, kalıcı aşkın, özlemin, içten yapılmış nişanlanma ve evlenme tekliflerinin sembolüdür.
  • Kalbi güçlendirir, fonksiyonel hale getirir.
  • Böbrekleri güçlendirir, fonksiyonel hale getirir.
  • İç salgı bezlerini harekete geçirir.
  • Ruhsal yetenekleri artırır.
  • Psikolojik karışıklıkları ortadan kaldırır.
  • Güçlü bir sezgi gücü verir.
  • Aklı sakinleştirir ve zihni temizler.
  • Kişisel hırslardan uzaklaştırır.
  • Aldatılmalardan, sahtekârlıklardan, düşmanca davranışlardan, nazardan korur.
  • Tiroid bezini fonksiyonel hale getirir.
  • Özellikle deri başta olmak üzere tüm bedeni toksinlerden arındırır.
  • Antidepresandır.
  • Yüksek ateşi soğutur, azaltır.
  • İltihaplı şişliklerin ağrısını azaltır ve iyileştirir.